Atilla Can Logo
EBRU SANATÇISIEBRU ARTIST

AKTÜEL / HOLLANDA PLATFORM DERGİ RÖPORTAJ

05 Kasım 2015

Bu kategoridekilerin tümü

HOLLANDA PLATFORM DERGİ RÖPORTAJ

”Eğer siz ebru sanatını Türkiye dışına taşıyamazsanız, birkaç kişinin tekeline, insiyatifine bırakırsanız, bilime ve akla uymazsanız, evrensellikten bahsedemezsiniz”


AMASTERDAM / Okan Akin 


Son yıllardaki çalışmalarla ebrunun müstakil bir sanat haline geldiğini gözlemliyoruz. Yani ebru günümüzde bir arka fon sanatı, bir kağıt süsleme sanatı olmaktan çıktı, tablo değeri taşıyan eserlerin verildiği bir sanat alanı oldu.  Sizce bundan sonraki basamak evrensel bir sanat olması mıdır? Yoksa geleneksel çerçevede yapılan lokal bir sanat olarak kalmaya mahkum mudur?  

 




Unesco Merkez binasında 190 ülkenin ayakta alkışlayarak koruma altına aldığı, somut olmayan kültürel miras listesine kaydettiği bir sanatın, emin olun lokal kalma tehlikesi yoktur. Ebru sanatı Unesco projemden sonra evrensel sanat olma yolunda ilerliyor zaten. Bunun önüne engel koymak mümkün değil artık. Ebru sanatı kağıt süsleme sanatı olarak başlamış olabilir, ama bugün birçok müzede, kütüphanede, koleksiyoncuda ve dünyanın bir çok ülkesinde ebrular tablo olarak duvarları süslüyor. Eğer siz ebru sanatını Türkiye dışına taşıyamazsanız, birkaç kişinin tekeline, insiyatifine bırakırsanız, bilime ve akla uymazsanız, evrensellikten bahsedemezsiniz.  Sanat bir ülkenin geleceğidir ve o ülkenin gelişmişlik düzeyini gösterir. Siz sanatı ufak çıkar kavgalarının içine çeker, sanatçının idrak-akıl-yaratıcılığına saygı duymaz, biat kültürüne tabi tutarsanız, kendi özgün çalışmasına engel olursanız, sanatçıya sabrı, yürekli olmanın erdemini öğretmezseniz, ilerlemeden, evrenselleşmeden bahsedemezsiniz. 

 

 




Aylardan Kasım ve 2015 yılındayız, inanın şu an, 2016-2017 yılları için birçok ülke ve Türkiye'den  bir çok şehir Dünya Ebru Günü projesini yapmak için benden istekte bulunuyorlar. Bu ebrunun evrensel bir sanat olduğunun bir belirtisi değil de nedir! Gelenek konusuna yine gelirsek. Gelenek; bir toplumda kuşaktan kuşağa geçen, toplum üyeleri arasında manevi bağları güçlendiren her çeşit kültürel değer, alışkanlık, töre, görgü, bilgi ve ananedir. Siz kalkar 25 yıl önce yapılana ananevi, gelenek derseniz, öncelikle kendinizi sonra çevrenizdekileri aldatırsınız. Tanımlamaları, kavram kargaşalarını bırakın yüzyıllar sonra yapsınlar. Bizler bu sanatın ilk icracılarını, bu sanata katkı verenleri minnetle anıp, saygıda kusur etmeyip, her daim bir gün öncesinden daha çok çalışıp, bu sanatı hak ettiği noktalara çıkartmalıyız.

 

 



Ebru hakkında ebruya gönül vermiş çiçeği burnunda ebrucu gençlerimize ve ayrıca ebruyla  profesyonelce uğraşan sanatçılarımıza bir mesajınız olacak mı?Bu sanatla uğraşan insanlar inanın çok şanslı. Öncelikle; böyle huzur veren, şahane ve yüreğe tesiri yüksek bir sanatla uğraştıkları için gurur duysunlar, keyifini çıkarsınlar, bahtiyarlığını yaşasınlar. Aslında ebru sanatı zor bir sanat değil. Kolay öğrenilen ve hızlı kademe atlatan, paye kazandıran bir sanat. Lütfen aldığınız paye ile insani zerafetinizi kaybedip, benliğinizi büyütmeyin.  Gençler; günün adamı olmaya çalışmayın, doğrunun adamı olmaya çalışın. Çünkü gün değişir,fakat doğrular değişmez,bu sözüde kulağınıza küpe yapın. Her daim iç sesinize kulak verin, büyüklerinize danışın, sanatta her yönünüzle olgun olmaya çalışın. 

 

 



Bilinmeyene odaklanın, sabırlı olun, cesur olun. 


Profesyonel sanatçılara da sözüm şu olacak. Ebru hocalığı evliyalık makamı değil, siz ancak öğrencilerinize belli konularda mürşitlik yapıp yol gösterebilirsiniz. Herkes sizi iyi bir mertebede görüyorsa, o mertebenin hakkını sadece tekne başındayken sözlerinizle değil, yaşamın her kademesinde, tavırlarınızla, davranışlarınızla, adaletinizle verin. Çünkü unutmayın “En güzel nasihat, iyi örnek olmaktır'' .Öğrenci yetiştirin, adaletli olun, insanları gruplaşmaya, ayırmaya teşvik etmeyin, vesile olmayın. Birleştirici olun. öğretin, bilgiyi esirgemeyin, küçümsemeyin. Lütfen ama lütfen, münazaa ve kavga kültürünü bu sanattan uzak tutun. 

Bırakın kelimeleriniz değil, eseriniz konuşsun.


Sevgili Atilla Hocam, samimi duygularınızı bizmle paylaştığınız için çok teşekkür ederim.Asıl böyle bir fırsatı bana verdiğiniz için ben teşekkür ederim. En kalbi hürmetlerimle..

 

Site içeriği kopyalanamaz, link verilmeden başka yerde yayınlanamaz.
web tasarım ve programlama deSen